Allah’ın Rahmetini Ümit Etmek
Allah’ın Rahmetini Ümit Etmek… Her hafta mutat olarak icra edilen, Riyâzu’s-Sâlihin seminerimizde bu hafta, “Allah’ın Rahmetini Ümit Etmek” konusu ele alındı.
Podcast (riyazus-salihin): Play in new window | Download
Subscribe: RSS
Konular
00:07 – Mukaddime
00:20 – Riyâzu’s-Sâlihin 424. Rivâyet
Ebu Eyyüb Halid İbni Zeyd radıyallahu anh, “Ben Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim” demiştir:
“Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah, günah işleyen ve günahlarından tövbe ve istiğfar eden bir topluluk yaratır da onları bağışlardı.”
08:45 – Riyâzu’s-Sâlihin 425. Rivâyet
Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Aramızda Ebu Bekir, Ömer ve bir kaç kişi daha bulunduğu halde Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte oturuyorduk. Bir ara Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem kalkıp aramızdan ayrıldı. Dönmesi gecikince bir şey mi oldu diye endişelendik. Bu endişeyi ilk duyan bendim. Kalktım ve onu aramaya başladım. Neticede, Medineliler’e ait bir bahçeye geldim. – Ebu Hureyre olayı baştan sona anlattı-. En sonunda Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in kendisine şöyle buyurduğunu haber verdi:
“Git, bu bostanın dışında, Allah’dan başka ilah olmadığına gönülden inanıp şehadet getiren kime rastlarsan, ona cennetlik olduğu müjdesini ver!”
24:41 – Riyâzu’s-Sâlihin 426. Rivâyet
Abdullah İbni Amr İbni’l-As radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Allah Teâlâ’nın, İbrahim alehisselam hakkındaki:
“Rabbim, putlar insanlardan birçoğunun sapmasına sebep oldular. Şimdi kim bana uyarsa o bendendir” [İbrahim suresi (14),36] ayetini ve İsa aleyhisselam’ın:
“Eğer kendilerine azab edersen, şüphesiz onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin” mealindeki sözünü [Maide süresi (5), 118] okudu, ellerini kaldırdı ve:
“Allahım, ümmetimi koru, ümmetime acı!” diye dua etti ve ağladı. Bunun üzerine Allah Teâlâ:
“Ey Cebrail! – Rabbin herşeyi daha iyi bilir ya – git, Muhammed’e niçin ağladığını sor, buyurdu. Cebrail geldi, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem de ümmeti için duyduğu endişeden dolayı ağladığını söyledi. Zaten Allah her şeyi en iyi bilendir. (Cebrail’in dönüp durumu haber vermesi üzerine) Allah Teâlâ:
“Ey Cebrail! Muhammed’e git ve ona şu sözümüzü ilet” buyurdu: “Ümmetin konusunda seni razı edeceğiz ve seni asla üzmeyeceğiz.”
40:59 – Riyâzu’s-Sâlihin 427. Rivâyet
Muaz İbni Cebel radıyallahu anh şöyle dedi: Ben, merkeb üzerinde Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in terkisinde idim. Hz. Peygamber:
- “Ey Muaz! Allah’ın kullar üzerinde, kulların da Allah üzerinde ne hakkı vardır, bilir misin?” buyurdu. Ben:
- Allah ve Resulü daha iyi bilir, dedim. Bunun üzerine Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Müjdeleme, onlar buna güvenip tembellik ederler” buyurdu.
50:57 – Riyâzu’s-Sâlihin 428. Rivâyet
Bera İbni Azib radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Müslüman kabirde sorguya çekildiği zaman, Allah’dan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna şehadet eder. İşte bu şehadet, Kur’an-ı Kerim’deki “Allah, kendisine iman edenleri hem dünyada hem de ahirette sağlamlaştırır ” [İbrahim suresi (14), 271 ayetinin delalet ettiği manadır.”
54:37 – Dünya Hayat ve Dünya Hayatı Kavramlarına Dair…
Seminer yeri: Uluçınar Vakfı – Pendik.
Seminer tarihi: 10 Ocak 2024 19:30
İlginiz için teşekkür ederiz.