#156: Sadeliğin Fazileti

Anasayfa » #156: Sadeliğin Fazileti

Sadeliğin Fazileti… Her hafta mutat olarak icra edilen, Riyâzu’s-Sâlihin seminerimizde bu hafta, “Sadeliğin Fazileti” konusu ele alındı.

Konular

00:07 – Riyâzu’s-Sâlihîn 496. Rivâyet

Nu’man İbni Beşir radıyallahu anhüma şöyle dedi: Ben, Peygamberiniz sallallahu aleyhi ve sellem’in karnını doyuracak adi hurma bile bulamadığını gördüm.

10:12 – Riyâzu’s-Sâlihîn 497. Rivâyet

Sehl İbni Sa’d radıyallahu anh şöyle dedi:

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allah’ın kendisini peygamber olarak gönderdiği andan vefat ettirdiği zamana kadar elekten elenmiş has un görmedi. Sehl’e:

– Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında siz elek kullanır mıydınız? diye soruldu. Sehl:

– Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allah Teala’nın kendisini peygamber gönderdiği andan vefat ettirdiği ana kadar elek de görmedi, dedi. Sehl İbni Sa’d’a:

– Elenmemiş arpa ununu nasıl yiyordunuz? denildi. O:

– Biz arpayı öğütür ve savururduk. Kepeğin uçanı uçardı; kalanını da ıslatıp hamur yapardık, dedi.

18:32 – Riyâzu’s-Sâlihîn 498. Rivâyet

Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün -veya bir gece- evinden dışarı çıkmıştı. Baktı ki, Ebu Bekir ve Ömer radıyallahu anhüma oradalar. Onlara:

– “Bu saatte sizi evinizden dışarı çıkaran sebep nedir?” diye sordu. Onlar:

– Açlık, ya Resulallah, dediler!. Peygamberimiz:

“Gücü ve kudretiyle canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, sizi evinizden çıkaran sebep beni de evimden çıkardı; haydi kalkınız” buyurdu. İkisi de kalkıp, Resul-i Ekrem’le birlikte ensardan birinin evine geldiler. Fakat o zat da evinde değildi. Ama hanımı Resulullah’ı görünce:

– Hoş geldiniz, buyurunuz, dedi. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem: – “Falan nerede?” diye sordu. Kadın:

– Bize tatlı su getirmek için gitti, dedi. Tam o sırada evin sahibi olan Medine’li sahabı geldi, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e ve iki arkadaşına baktıktan sonra:

– Allah’a hamdolsun, bugün, hiç kimse misafir yönünden benden daha bahtiyar değildir, dedi. Hemen gidip onlara içinde koruğu, olgunu ve yaşı bulunan bir hurma salkımı getirdi:

– Buyurun, yiyiniz, dedi ve eline bıçak aldı. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ona:

– “Sağılan hayvanlara sakın dokunma”, dedi. Ev sahibi onlar için bir koyun kesti. Onlar da koyunun etinden ve hurmadan yediler; tatlı sudan içtiler. Hepsi yemeğe doyup suya kanınca, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Ebu Bekir ve Ömer radıyallahu anhüma’ya şöyle dedi:

– “Gücü ve kudretiyle canımı elinde tutan Allah’a yemin ederimk i, kıyamet gününde bu nimetlerden sorguya çekileceksiniz. Sizi evinizden açlık çıkardı, sonra evinize dönmeden şu nimetlere kavuştunuz” buyurdu.

45:53 – Riyâzu’s-Sâlihîn 499. Rivâyet

Halid İbni Ömer el-Adevi şöyle dedi: Basra Emiri olan Utbe İbni Gazvan bize bir konuşma yaptı. Önce Allah’a hamd ve senada bulundu. Sonra sözlerine şöyle devam etti:

Şüphesiz dünya geçici olduğunu bildirdi ve durmaksızın arkasını dönüp gitmektedir. Ondan kalan, sahibinin içip de kabın dibinde bıraktığı kalıntı su kadar bir miktardır. Siz bu dünyadan, gelip geçici olmayan bir diyara taşınacaksınız. Oraya hayırlı, iyi ve güzel işlerinizle taşınmaya çalışınız. Çünkü bize anlatıldığına göre, cehennemin kenarından atılan bir taş, yetmiş sene yol alıp yine de onun dibine ulaşmayacaktır. Allah’a yemin ederim ki, cehennem mutlaka doldurulacaktır. Siz buna şaşırdınız mı? Yine bize anlatıldığına göre, cennetin kapılarının iki kanadı arasında kırk senelik mesafe vardır.

Cennette öyle bir gün gelecek ki, yoğunluktan kapısına kadar dolacaktır. Ben Resulullah sallallahu aleyhi vesellem’le birlikte olan yedi kişinin yedincisi olduğumu görmüşümdür. Bizim ağaç yaprağından başka yiyeceğimiz yoktu. Bu yüzden dudaklarımız yara olmuştu.

Ben giyecek bir örtü bulmuştum da ikiye bölüp Sa’d İbni Malik’le paylaşmıştık. Yarısını ben, diğer yarısını da Sa’d beline dolamıştı. Bugün her birimiz bir şehre vali olmuş bulunmaktayız. Ben, kendimi büyük görüp de Allah katında küçük olmaktan Cenab-ı Hakk’a sığınırım.

Seminer yeri: Uluçınar Vakfı Camii – Pendik.

Seminer tarihi: 30 Ekim 2024 19:30 

İlginiz için teşekkür ederiz.