#165: Kanaat ve Tokgözlülük

Anasayfa » #165: Kanaat ve Tokgözlülük

Kanaat ve Tokgözlülük… Her hafta mutat olarak icra edilen, Riyâzu’s-Sâlihin seminerimizde bu hafta, “Kanaat ve Tokgözlülük” konusu ele alındı.

Konular

00:07 – Mukaddime

00:25 – Riyâzu’s-Sâlihîn 524. Rivâyet

Abdullah İbni Amr radıyallahu anhuma’dan rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Müslüman olan, yeterli geçime sahip kılınan ve Allah’ın kendisine verdiklerine kanaat etmesini bilen kurtulmuştur.”

17:14 – Riyâzu’s-Sâlihîn 525. Rivâyet

Hakim İbni Hizam radıyallahu anh şöyle dedi:

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den (mal) istedim, verdi. Bir daha istedim, yine verdi. Tekrar istedim, tekrar verdi. Sonra şöyle buyurdu:

– “Ey Hakim! Gerçekten şu mal çekici ve tatlıdır. Kim onu hırs göstermeksizin alırsa, o malda kendisine bereket verilir. Kim de ona göz dikerek hırs ile alırsa, o malın bereketi olmaz. Böylesi kişi, yiyip yiyip de bir türlü doymayan obur gibidir. Üstteki (veren ) el, alttaki (alan) elden daha hayırlıdır.”

Hakim diyor ki, bunun üzerine ben:

– Ey Allah’ın Resulü! Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, yaşadığım sürece senden başka kimseden bir şey kabul etmeyeceğim, dedim. Gün geldi, Hz. Ebu Bekir, Hakim’i kendisine ganimet malından hisse vermek için çağırdı. Fakat Hakim, onu almaktan uzak durdu. Daha sonra Hz. Ömer, kendisini bir şeyler vermek için davet etti. Hakim yine kabul etmedi. Bunun üzerine Ömer:

– Ey müslümanlar! Sizi Hakim’e şahit tutuyorum. Ben kendisine şu ganimetten Allah’ın ona ayırdığı hissesini veriyorum, fakat o almak istemiyor, dedi.

Netice itibariyle Hakim, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vefatından sonra, ölünceye kadar kimseden bir şey kabul etmedi.

33:53 – Riyâzu’s-Sâlihîn 526. Rivâyet

Ebu Bürde’den, Ebu Musa el-Eş’ari radıyallahu anh’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte bir savaşa çıkmıştık. Altı kişilik bir grup olarak biz nöbetleşe bir deveye biniyorduk. Ayaklarımız delindi. Benim de ayaklarım delinmiş ve tırnaklarım düşmüştü. Ayaklarımıza bez parçaları sarıyorduk. Ayaklarımıza böyle bez parçalan bağladığımız için o savaşa Zatürrika’ ismi verildi. Ebu Bürde diyor ki;

“Ebu Musa bunları söyledi sonra da yaptığından hoşlanmadı ve;

“Bunları söylemekle hiç de iyi etmedim” diye pişmanlığını dile getirdi. Ebu Bürde, Ebu Musa’nın bu tavrını, “Herhalde o bunu, yaptığı bir yiğitliği ifşa etmiş olduğu için hoş görmedi” diye yorumladı.

Seminer yeri: Uluçınar Vakfı – Pendik.

Seminer tarihi: 26 Şubat 2025 20:00